Fransız 1950 Himalaya Ekspedisyonu ve Annapurna Tırmanışı - Bölüm 3: Dhaulagiri
22 Nisan 1950
2 kişi Tukucha'nın hemen doğusundaki vadi yamacına yükselip etrafa bir bakış atıyor. Gördükleri manzara Dhaulagiri güneydoğu sırtının son derece korkutucu ve buz kuleleriyle dolu olduğunu gösteriyor. Kuzey sırtı ise son derece dik ve teknik duruyor. Ayrıca bu sırta ulaşmak için geçilecek Doğu Buzulu da tamamen tehlikelerle dolu görünmekte.
Yukarılardan bakarsak durum Dhaulagiri için şöyle:
Ekip dinlenme sürecini fazla uzatmadan işe girişmek zorunda. Haziran başında Muson fırtınaları geldiğinde hiç bir tırmanış yapamayacaklarını biliyorlar.
23 Nisan 1950
İlk iş olarak etrafı keşfetmeleri ve hangi rotaların tırmanılabilir olduğunu anlamaları gerekiyor. Herzog takımını 2-3 kişilik ekiplere bölerek görev dağılımını yapıyor, ekibin çoğunu Dhaulagiri'de değerlendirirken, Annapurna'yı da tamamen başıboş bırakmıyor. Harekat özeti aşağıdaki gibi:
26 Nisan 1950
Birkaç gün süren önceki görevlerinden Tukucha'ya dönen ekip yeterince dinlendi. Yeni görevlerini alıp yola çıkmaları gerekiyor. Yeni ekipler ve görev dağılımı şöyle:
Annapurna'ya doğru keşif:
Dhaulagiri Kuzey bölgesinin keşfi:
30 Nisan 1950
Ichac, Noyelle, Rebuffat ve Herzog Tukucha Zirvesinin güneyindeki bir tepeye çıkıp Dhaulagiri’yi inceliyorlar. Doğu Buzuluna bakıp, nasıl geçebileceklerini analiz ediyorlar. Bir şekilde solda kalabilirlerse çukurları geçme ihtimallerinin olduğunu düşünseler de, ondan sonra sırta nasıl çıkabileceklerini kestiremiyorlar. Gördükleri manzara şöyle olmalı:
01 Mayıs 1950
Herzog, Lachenal, Rebuffat Dhaulagiri Doğu Buzulunu tekrar keşfe gidiyor. Ichac Tukucha’da. Noyelle yarın Herzog’a katılacak. Tilicho Geçidini gören hala yok.
02 Mayıs 1950
Herzog ve yanındakiler Doğu Buzulu yönündeki büyük buz şelalesine doğru ilerliyor. Buz yarıklarını geçmek için buz köprüleri arıyorlar. Bir şekilde geçmeyi başarır da Dhaulagiri’ye buradan çıkmaya karar verirlerse tüm ekspedisyonun buraya taşınması gerekeceğinin farkındalar. İki yüze yakın amele ve yükleri... Arazi çetin ve çok tehlikeli.
03 Mayıs 1950
5 bin metre civarındalar ve Herzog’a göre ekipte oksijen seviyesinin düşüklüğünden en az etkilenen kişi kendisi. Muson fırtınalarının gelmesine en fazla 1 ay var artık. Ana kampa geri dönüyorlar. Sonrasında, Lacehnal ve Rebuffat’ın kayakları ile kendi verdikleri isim ile Beyaz Zirve'ye (Dhaulagiri güneydoğu sırt hattını güneye doğru takip eden konumda yer alan bir tepe) çıkıp Dhaulagiri güney yüzü ve güneydoğu sırtını incelemesine karar veriyorlar (alttaki resim).
Oudot ve Terray dirsek vadisinden geçerek Dhaulagiri'nin kuzey yüzüne ulaşmak için yola çıkıyor (daha önce Ichac, Terray, Herzog'un gittiği rotanın aynısı). Geceyi yaklaşık 4500 metrede geçiriyorlar.
04 Mayıs 1950
Herzog tek başına Tukucha’daki karargahına dönüyor. Burada Couzy ve Ichac ile buluşuyor. Onların dediğine göre Doğu Buzulu aşağı yukarı teknik zorluk anlamında kuzey yüzü ile aynı zorlukta, ancak ondan defalarca daha tehlikeli. Lachenal de tam böyle düşünüyordu. Ekip birbiri ardına gelen olumsuz haberler üzerine yavaş yavaş Dhaulagiri’nin çıkılamaz olduğuna karar vermeye başlıyor. Yine de hem aklimitize olmaları hem de üst kısımlarını son kez keşfedip değerlendirmeleri için Herzog Couzy ve Schatz'ı Doğu Buzuluna göndermeye karar veriyor.
Oudot ve Terray Gizli Vadiye ulaşıyor ve geceyi burada geçiriyor. Bu geçitten geçerken hamalların korktuğunu, daha önce hiç bu kadar uzaklaşmadıkları için endişe duyduklarını not ediyorlar.
05 Mayıs 1950
Couzy ve Schatz Doğu Buzulu için yola çıkıyor. Aynı gün Lachenal ve Rebuffat Tukucha’ya dönüyor. İkisi ekibin verdiği isimle güneydoğu sırtının uzantısında yer alan Beyaz Zirve’ye (White Peak) Dhaulagiri Güneydoğu sırtını incelemeye gitmişti.
Bu noktadan (Beyaz Zirve'den) gördüklerini kendi ifadeleriyle belirtmeden önce buradan güneydoğu sırtının ve güney yüzünün nasıl gözüktüğüne bakalım:
Lachenal Beyaz Zirve’den gördüklerini şöyle anlatıyor:
"Güney yüzü, Baglung’da uzaktan gördüğümüzde de oldukça korkutucuydu. Ancak yakından görünce anladık ki aralıksız birkaç kilometre devam eden inanılmaz bir eğim var, Matterhorn kuzey yüzüne benziyor – ancak tek farkla; oraya 3 tane Matterhorn sığar. Yapılacak en iyi şey güney yüzünden vazgeçmek. Güneydoğu sırtına umut bağlamakla da yanılmışım. Orası inanılmaz uzun, çok yüksek ve teknik zorluk çok fazla: büyük duvarlar, buz kuleleri, kayalar, kırık yüzeyler, sonu yok…Ve kamp yeri de yok. Oraya gitmek mümkün değil. İki rotadan da vazgeçmeliyiz."
Oudot ve Terray Dhaulagiri'nin kuzey sahasına ulaşıyor. Ürperiyorlar. Gördükleri manzara şu:
İki haftadır buradalar ve henüz kimse Dhaulagiri hakkında en ufak olumlu bir söz bile söyleyemedi.
06 Mayıs 1950
Enteresan bir olay oluyor. Bir Budist rahip ekibi Tukucha'da ziyaret ediyor. Ekip ona bir sebepten, belki can sıkıntısından ya da ötesinden, Dhaulagiri’ye tırmanıp tırmanamayacaklarını sormaya karar veriyor-bir nevi kehanet istiyorlar. Rahip küçük bir ritüelden sonra olumsuz yanıt veriyor ve şanslarını diğer tarafta (Muktinath tarafı: ki burası Annapurna’nın kuzeyi oluyor) denemelerini söylüyor. Kendini bir şeylere inandırmaya ve bir şeylerden de vazgeçmeye hazır hisseden ekip acaba Muktinath derken Annapurna’yı mı kastetti diye düşünmeden edemiyor...
Oudot ve Terray kendi görevlerinden kampa dönüyor. İlk söyledikleri şey şu oluyor:
"Dhaulagiri tırmanılamaz! Onu unutabilirsiniz."
Başından geçenleri şöyle anlatıyorlar:
"2 gece önce Gizli Vadi'deydik. Geçit korkutucuydu. Dün sabah Dhaulagiri’nin kuzey sahasına bakma fırsatı bulduk. Tüylerim hala diken diken. Orası kendi başına ayrı bir dünya gibi adeta. Kuzey sırtı yarı kaya yarı buzdan oluşuyor. Kuzeybatı sırtı ise kanyona devam ediyor."
--
Artık Herzog'un zihninde her şey netleşiyordu, netleşmek zorundaydı. Burada en fazla birkaç hafta zamanları kalmıştı ve görünen o ki Dhaulagiri'ye tırmanmak imkansızdı. Ekip de aynı fikirdeydi. Böylece, tutunacak bir dal arar gibi, Paris'te belirledikleri ikinci hedefe yönelmeye karar vermeliydi...İsimsiz Budist rahibi dinlemeye ve Annapurna’ya gitmeye, en azından denemeye mecburlardı. Yapacakları ilk şey şu meşhur Tilicho Geçidini bulmak olacaktı.
4.bölüme buradan.
2 kişi Tukucha'nın hemen doğusundaki vadi yamacına yükselip etrafa bir bakış atıyor. Gördükleri manzara Dhaulagiri güneydoğu sırtının son derece korkutucu ve buz kuleleriyle dolu olduğunu gösteriyor. Kuzey sırtı ise son derece dik ve teknik duruyor. Ayrıca bu sırta ulaşmak için geçilecek Doğu Buzulu da tamamen tehlikelerle dolu görünmekte.
Dhaulagiri (Kaynak: pixabay.com) |
Yukarılardan bakarsak durum Dhaulagiri için şöyle:
Ekip dinlenme sürecini fazla uzatmadan işe girişmek zorunda. Haziran başında Muson fırtınaları geldiğinde hiç bir tırmanış yapamayacaklarını biliyorlar.
23 Nisan 1950
İlk iş olarak etrafı keşfetmeleri ve hangi rotaların tırmanılabilir olduğunu anlamaları gerekiyor. Herzog takımını 2-3 kişilik ekiplere bölerek görev dağılımını yapıyor, ekibin çoğunu Dhaulagiri'de değerlendirirken, Annapurna'yı da tamamen başıboş bırakmıyor. Harekat özeti aşağıdaki gibi:
Ekip
|
Görev
|
Sonuç
|
Couzy, Lachenal, Rebuffat
|
Kuzey sırtını takip eden rota için Doğu Buzulunun durumunun incelenmesi ve keşfi (Alttaki resimde kırmızıyla gösterilen)
|
Doğu Buzulunun sağına, Tukucha Zirvesinin altına kadar gidip 5 bin metre civarında bivaklıyorlar. Gördükleri şey ise dev, eğimli, buz bacaları ve yarıkları ile dolu bir buzul. Devamlı çığlar tarafından süpürülüyor. Zor olsa da geçebileceklerini değerlendiriyorlar. Ancak, buzulu geçince kuzey sırtına nasıl çıkacaklarından emin değiller. Lachenal bu rotayı kesinlikle önermiyor.
|
Oudot, Schatz
|
Tukucha'nın güneyindeki Lete kasabasının batı yamacındaki tepelere çıkıp Tilicho Geçidini tespit etmek ve Annapurna'yı incelemek (Resimde turuncuyla gösterilen)
|
Uzaktan Annapurna’nın yalnızca en tepesini görebiliyorlar. Gördükleri kısım çıkılabilir gibi, ancak oraya gitmek mesele. Daha yakından bakmaları gerektiğini düşünüyorlar. Tilicho Geçidini ise bulamıyorlar.
|
Ichac, Herzog
|
Dirsek Vadisini geçerek Dhaulagiri'nin kuzey yüzünü incelemek (Resimde maviyle gösterilen)
|
Dirsek vadisinin düşündükleri gibi kolayca geçilip kıvrılarak kuzey yüzüne açılmadığını keşfediyorlar. Ellerindeki harita hatalı görünüyor, geri dönmeleri gerekiyor. Tukucha Zirvesi Dhaulagiri’yi görmelerini engelliyor.
|
26 Nisan 1950
Birkaç gün süren önceki görevlerinden Tukucha'ya dönen ekip yeterince dinlendi. Yeni görevlerini alıp yola çıkmaları gerekiyor. Yeni ekipler ve görev dağılımı şöyle:
Ekip | Görev | Sonuç |
Couzy, Oudot, Schatz | Miristi Khola nehri üzerinden Annapurna’ya nasıl gidilir onu araştıracaklar. Buradaki kilit nokta ellerindeki haritada yer alan ve Nilgiri’den Annapurna'ya geçmeyi sağlayan Tilicho Geçidini bulmak (alttaki ilk resim). | Annapurna’yı uzaktan görebiliyorlar. Bahsedilen Tilicho Geçidinden ise yine eser yok. |
Ichac, Terray, Herzog | Yine Dhaulagiri Kuzey yüzünü araştıracaklar. Bu sefer Dirsek Vadisini Dambush Khola nehri üzerinden takip edecekler. (Alttaki ikinci resim) | Aşağı yukarı aynı rotadan gidip bu sefer nehri yukarı doğru takip ediyorlar. Kuzey düzlüğüne çıkan Dambush Geçidi ya da bugün söylendiği şekliyle Fransız Geçidini buluyorlar. Aşağıda yerini işaretledim. Burada ayrıca Kuzey tabanına ulaşmalarını sağlayan Hidden Valley (Gizli Vadi) diye adlandırdıkları bir vadiye giriyorlar ve oldukça şaşırıyorlar. Ancak Dhaulagiri’yi göremiyorlar. Bu noktadan Annapurna’yı uzaktan görme fırsatları oluyor. 3 gün sonra elleri boş geri dönüyorlar. |
Annapurna'ya doğru keşif:
Dhaulagiri Kuzey bölgesinin keşfi:
30 Nisan 1950
Ichac, Noyelle, Rebuffat ve Herzog Tukucha Zirvesinin güneyindeki bir tepeye çıkıp Dhaulagiri’yi inceliyorlar. Doğu Buzuluna bakıp, nasıl geçebileceklerini analiz ediyorlar. Bir şekilde solda kalabilirlerse çukurları geçme ihtimallerinin olduğunu düşünseler de, ondan sonra sırta nasıl çıkabileceklerini kestiremiyorlar. Gördükleri manzara şöyle olmalı:
01 Mayıs 1950
Herzog, Lachenal, Rebuffat Dhaulagiri Doğu Buzulunu tekrar keşfe gidiyor. Ichac Tukucha’da. Noyelle yarın Herzog’a katılacak. Tilicho Geçidini gören hala yok.
02 Mayıs 1950
Herzog ve yanındakiler Doğu Buzulu yönündeki büyük buz şelalesine doğru ilerliyor. Buz yarıklarını geçmek için buz köprüleri arıyorlar. Bir şekilde geçmeyi başarır da Dhaulagiri’ye buradan çıkmaya karar verirlerse tüm ekspedisyonun buraya taşınması gerekeceğinin farkındalar. İki yüze yakın amele ve yükleri... Arazi çetin ve çok tehlikeli.
03 Mayıs 1950
5 bin metre civarındalar ve Herzog’a göre ekipte oksijen seviyesinin düşüklüğünden en az etkilenen kişi kendisi. Muson fırtınalarının gelmesine en fazla 1 ay var artık. Ana kampa geri dönüyorlar. Sonrasında, Lacehnal ve Rebuffat’ın kayakları ile kendi verdikleri isim ile Beyaz Zirve'ye (Dhaulagiri güneydoğu sırt hattını güneye doğru takip eden konumda yer alan bir tepe) çıkıp Dhaulagiri güney yüzü ve güneydoğu sırtını incelemesine karar veriyorlar (alttaki resim).
Oudot ve Terray dirsek vadisinden geçerek Dhaulagiri'nin kuzey yüzüne ulaşmak için yola çıkıyor (daha önce Ichac, Terray, Herzog'un gittiği rotanın aynısı). Geceyi yaklaşık 4500 metrede geçiriyorlar.
04 Mayıs 1950
Herzog tek başına Tukucha’daki karargahına dönüyor. Burada Couzy ve Ichac ile buluşuyor. Onların dediğine göre Doğu Buzulu aşağı yukarı teknik zorluk anlamında kuzey yüzü ile aynı zorlukta, ancak ondan defalarca daha tehlikeli. Lachenal de tam böyle düşünüyordu. Ekip birbiri ardına gelen olumsuz haberler üzerine yavaş yavaş Dhaulagiri’nin çıkılamaz olduğuna karar vermeye başlıyor. Yine de hem aklimitize olmaları hem de üst kısımlarını son kez keşfedip değerlendirmeleri için Herzog Couzy ve Schatz'ı Doğu Buzuluna göndermeye karar veriyor.
Oudot ve Terray Gizli Vadiye ulaşıyor ve geceyi burada geçiriyor. Bu geçitten geçerken hamalların korktuğunu, daha önce hiç bu kadar uzaklaşmadıkları için endişe duyduklarını not ediyorlar.
05 Mayıs 1950
Couzy ve Schatz Doğu Buzulu için yola çıkıyor. Aynı gün Lachenal ve Rebuffat Tukucha’ya dönüyor. İkisi ekibin verdiği isimle güneydoğu sırtının uzantısında yer alan Beyaz Zirve’ye (White Peak) Dhaulagiri Güneydoğu sırtını incelemeye gitmişti.
Bu noktadan (Beyaz Zirve'den) gördüklerini kendi ifadeleriyle belirtmeden önce buradan güneydoğu sırtının ve güney yüzünün nasıl gözüktüğüne bakalım:
Lachenal Beyaz Zirve’den gördüklerini şöyle anlatıyor:
"Güney yüzü, Baglung’da uzaktan gördüğümüzde de oldukça korkutucuydu. Ancak yakından görünce anladık ki aralıksız birkaç kilometre devam eden inanılmaz bir eğim var, Matterhorn kuzey yüzüne benziyor – ancak tek farkla; oraya 3 tane Matterhorn sığar. Yapılacak en iyi şey güney yüzünden vazgeçmek. Güneydoğu sırtına umut bağlamakla da yanılmışım. Orası inanılmaz uzun, çok yüksek ve teknik zorluk çok fazla: büyük duvarlar, buz kuleleri, kayalar, kırık yüzeyler, sonu yok…Ve kamp yeri de yok. Oraya gitmek mümkün değil. İki rotadan da vazgeçmeliyiz."
Oudot ve Terray Dhaulagiri'nin kuzey sahasına ulaşıyor. Ürperiyorlar. Gördükleri manzara şu:
İki haftadır buradalar ve henüz kimse Dhaulagiri hakkında en ufak olumlu bir söz bile söyleyemedi.
06 Mayıs 1950
Enteresan bir olay oluyor. Bir Budist rahip ekibi Tukucha'da ziyaret ediyor. Ekip ona bir sebepten, belki can sıkıntısından ya da ötesinden, Dhaulagiri’ye tırmanıp tırmanamayacaklarını sormaya karar veriyor-bir nevi kehanet istiyorlar. Rahip küçük bir ritüelden sonra olumsuz yanıt veriyor ve şanslarını diğer tarafta (Muktinath tarafı: ki burası Annapurna’nın kuzeyi oluyor) denemelerini söylüyor. Kendini bir şeylere inandırmaya ve bir şeylerden de vazgeçmeye hazır hisseden ekip acaba Muktinath derken Annapurna’yı mı kastetti diye düşünmeden edemiyor...
Oudot ve Terray kendi görevlerinden kampa dönüyor. İlk söyledikleri şey şu oluyor:
"Dhaulagiri tırmanılamaz! Onu unutabilirsiniz."
Başından geçenleri şöyle anlatıyorlar:
"2 gece önce Gizli Vadi'deydik. Geçit korkutucuydu. Dün sabah Dhaulagiri’nin kuzey sahasına bakma fırsatı bulduk. Tüylerim hala diken diken. Orası kendi başına ayrı bir dünya gibi adeta. Kuzey sırtı yarı kaya yarı buzdan oluşuyor. Kuzeybatı sırtı ise kanyona devam ediyor."
--
Artık Herzog'un zihninde her şey netleşiyordu, netleşmek zorundaydı. Burada en fazla birkaç hafta zamanları kalmıştı ve görünen o ki Dhaulagiri'ye tırmanmak imkansızdı. Ekip de aynı fikirdeydi. Böylece, tutunacak bir dal arar gibi, Paris'te belirledikleri ikinci hedefe yönelmeye karar vermeliydi...İsimsiz Budist rahibi dinlemeye ve Annapurna’ya gitmeye, en azından denemeye mecburlardı. Yapacakları ilk şey şu meşhur Tilicho Geçidini bulmak olacaktı.
4.bölüme buradan.
Yorumlar
Yorum Gönder