FACTORY 56

Factory 56, Daimler AG'nin Stuttgart'taki genel merkezine 20 km mesafede bulunan Sindelfingen şehrinde toplam 730 milyon euro yatırımla Mercedes-Benz otomobil üretimi için kurduğu geleceğin otomobil fabrikasının adı. Firma konvansiyonel, hibrit ve elektrikli üst segment ve lüks sınıf otomobillerini (otonom araçlar dahil) burada üretiyor (ve üretecek). 

Factory 56 dışarıdan görünüş,
Kaynak: https://media.mercedes-benz.com/factory56

İnsanlığın bu blogda konu ettiğim ve çeşitli yazılarda aktardığım, geleceğe dair sürdürülebilirlik, verimlilik, insan-odaklı yeşil, temiz ve akıllı şehir hayalleri için Factory 56 son derece önemli bir yere sahip. Çünkü bu hayallere ancak geleneksel fabrikaların yerini her sektörde benzeri öncü fabrikaların hayata geçirilip diğerlerine örnek olmasıyla ulaşabiliriz. Bana göre Factory 56'ye sadece bir fabrika demek haksızlık olur. O bir konsept, yaşam tarzı ve insanlığın kolektif geleceğini yeniden şekillendirme biçimlerinden biri. 

Peki, Factory 56'yı bu kadar önemli ve yenilikçi kılan nedir? Buna onu tanımlayan üç sıfat ile cevap verilmiş: dijital, esnek ve yeşil. Bence bunlardan en ilginci ve gerçekleştirmesi en zor olanı, buranın yüz binlerce parçanın ve binlerce çalışanın bulunduğu, düşük toleranslı ve kompleks seri üretim yapan bir otomobil fabrikası olduğunu düşünürsek; esneklik

Şimdi bu fabrikanın öne çıkan bazı özelliklerine bakalım. Geleneksel yürüyen imalat sistemi Factory 56'da seçili süreçler için yeni TecLines teknolojisi ile geliştirildi. Alttaki resimde araç karoserini taşırken göreceğiniz TecLines aslında bir sürücüsüz ulaşım sistemi. Bu sistem  sayesinde araç ve parçalar otonom sistemlerle üretim süreci içerisinde gitmeleri gereken yere gitmeleri gereken zamanda -kendi kendilerine- gidebiliyorlar. Ayrıca aracı sürekli bir hat üzerinde hareket ettirmek yerine, araç sabitken üzerine montaj işlemlerinin yapılabilmesi ya da çeşitli ihtiyaçlara göre süreçlerin hızlıca modefiye edilebilmesi de bu sistemle mümkün kılınabiliyor. Böylece hem fabrika yapısı içerisinde statik yatırım ihtiyacı azalıyor, hem de fabrika alanının tamamının daha verimli kullanılabilmesi sağlanıyor.

TecLines ile yüksek mobilite ve verim sağlanıyor. Kaynak: https://www.daimler.com

'Akıllı' olmak dijitalizasyon, veri ve verinin işlenerek bilgi haline getirilmesi ile doğrudan ilişkili. Son derece akıllı bir fabrika olan Factory 56'da hakim olan Internet of Things (IoT) konseptiyle, birbirine kablosuz/5G ağ üzerinden bağlı olan otonom/mobil makine ve sistemler çeşitli yöntemlerle verimi artırıyor. Üretim hattında artık kağıt kullanılmıyor, bunun yerine işçiler monitörleri ve kişisel dijital asistanları ile çalışıyorlar. Neticede ise gerek TecLines'dan gerek kişisel asistanlarından gelen her türlü veri Factory 56 üst aklı tarafından 'big data' konsepti içerisinde değerlendirliyor ve sonuçlar üretimin, kalitenin ve verimin artırılması için kullanılabiliyor. Üstelik bahsedilen ağ yalnızca fabrika içinde yer alan işler için geçerli değil. Geliştirme birimlerinden tutun tedarikçilerle kadar benzer ağlar kullanılıyor, veriler toplanıp işleniyor. Sonuç olarak verim ve esneklik artıyor, olası problemler önden görülüp proaktif önlemler alınabiliyor; bakım masrafları düşürülüyor, üretim aksamaları engelleniyor.

Kaynak:https://media.mercedes-benz.com

Tüm bu ağlar, otonom sistemler ve dijitalizasyon kavramları ile beraber üzerinde belki daha da önemle durulması gereken nokta ise, sözü bu kadar yenilikçi terimlerin yanında pek edilemeyen 'insan'. Factory 56 bunu da başarıyla yapıyor, tüm bu süreçlerin içinde insanı unutmuyor. İnsana verdiği önemle fabrika içerisindeki otonomiyi belli orandan fazla kullanmayacağını belirtiyor. Yaratacağı aplikasyonlar ve diğer sistemlerle çalışanların iş-aile dengesini kendi şartlarına/önceliklerine göre kişiselleştirilmiş olarak gerçekleştirmelerine imkan tanıyor. Yakın gelecekte çalışanların kendi iş-dışı hayat şartlarına uygun olarak, basit bir uygulama üzerinden kendine uyan esnek çalışabilecekleri saatleri seçebileceklerini belirtiyorlar. Aynı zamanda birazdan göreceğimiz üzere fabrika başka yönlerden de insanı öne çıkarıyor ve insani çalışma şartlarını yeniden tanımlıyor.

Mercedes duyurduğu Ambition2039 projesi ile AB'nin 2050 carbon neutrality hedeflerine paralel olarak, fakat ondan önemli derecede daha önce orada olacak şekilde tüm otomobil filosunu 2039 senesi itibarıyla carbon neutral hale getireceğinin sözünü vermişti. Yalnızca araçlarını carbon neutral yapmakla yetinmek istemediklerinin en önemli göstergesi ise Factory 56 ve buraya dair üretimden tedarik proseslerine kadar karbon salabilecek her şeyi düşünmüş olmaları. Örneğin artık tedarikçi seçerken tedarikçilerin temiz çevre, sürdürülebilirlik ve karbondioksit salınımlarının azaltılmasına yönelik hedefleri de inceleniyor.

Çatının bir kısmı PV güneş panelleri ile kaplı. Kaynak: https://www.daimler.com

Factory 56, carbon neutral enerji ile işleyen bir fabrika. Çatısındaki fotovoltaik sistem (üstteki fotoda görülen güneş panelleri) fabrika'ya yeşil/temiz elektrik sunuyor. Çok çeşitli yöntemlerle enerji tasarrufları sağlanıyor. Daha önce belirttiğim üzere kağıt kullanılmıyor. Çatının %40'ının green roof dediğimiz bitkilerle kaplanmış bir çatı olması planlanıyor. Bu, fabrikanın havasının temzilenmesine ve bir nebze de olsa soğutucu etkisiyle küresel ısınmayla mücadeleye destek verecek. Ayrıca yarı saydam çatı yapısı sayesinde günışığı (Almanya'da ne kadar olabilirse artık) içeriyi aydınlatacak ve çalışanlar için konfor ve psikolojik ferahlık sağlayacak. Tüm gün kapalı ve boğucu fabrika ortamında çalışanlar mavi gökyüzü ve güneş altında çalışmanın kıymetini bilecektir.

Fabrika içinden gökyüzü manzarası. Kaynak: https://www.daimler.com

Otomotiv fabrikalarında çalışanlar için ergonomi son derece önemlidir. Aynı proses için devamlı aynı hareketi yapmak zorunda olan çalışanlar (örneğin hep aynı şekilde önüne gelen aracın üzerine tornavida ile tam olarak bir öncekiyle aynı şekilde bir vida montajını yapmak vb.) zamanla bundan rahatsızlık duyabilir. Çünkü başta rahatsız etmeyen bir hareket binlerce tekrardan sonra sizin zayıf noktanızı bulabilir, iş hastalıklarına, bel-kemik vb. rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Factory 56 bunun önüne geçmek için tüm montaj aşamalarını detaylı inceleyerek, daha kuruluş aşamasından itibaren ergonomiyi ön planda tutmuş. Tüm istasyonların yüksekliği artık çalışanın boyuna veya çalışma tercihine göre ayarlanabiliyor, böylece tüm montaj hareketleri çalışan içinen uygun ve en sağlıklı ergonomik pozisyonlarda gerçekleştirilebiliyor.

---

Ekonomi, üretim ve fabrikalar olmadan yeşil ve sürdürülebilir bir geleceği planlayamayız. İş imkanları artmak, üretim devam etmek zorunda. Artık görüyoruz ki bunu yapmanın her zamankinden daha iyi, daha doğru yöntemleri var. Bu bir başlangıç ve geleceğe dair bir yol haritası. Bir konsept. Mercedes artık ileride kuracağı tüm fabrikalarda Factory 56 modelini uygulayacağını belirtiyor. Dijital, esnek ve yeşil üretim bu şekilde gelişmeye devam edecek. İnsanlığın kolektif geleceği için önemli olan, diğer firmaların da - her sektörde - Mercedes'i bu yolculukta takip etmesi ve hatta önüne geçecek uygulamalar üretmesi. 

Yorumlar